ANEL GRUP
ANEL GRUP
GELECEK BUGÜN TASARLANIYOR
Hikayeyi Paylaşın
Türkiye ve dünyanın farklı bölgelerinde çok sayıda yapı projesinin elektrik ve mekanik altyapı tasarımlarını başarıyla uygulayan mühendislik firması Anel Grup, bu alanda sahip olduğu BIM (Building Information Modeling-Yapı Bilgi Modellemesi) uzmanlığıyla öne çıkıyor. Kuruluş, yüksek verimlilik, uzaktan birlikte çalışma ve koordinasyon yetenekleri gerektiren global hedefleri doğrultusunda, entegre BIM araç setini içeren Autodesk Architecture, Engineering & Construction (AEC) Collection ürününü, BIM 360 Field ve Autodesk BIM Collaborate Pro bulut servislerini kullanıyor.
Anel Group’un yolculuğu, 1986 yılında Elektrik Mühendisi Rıdvan Çelikel’in Anel Elektrik’i kurması ile başlıyor. 35 yıl önce kurulan şirket, elektrik ve mekanik taahhüte ek olarak, pano üretimi, gemi elektrik ve elektronik sistemleri, yenilenebilir enerji, geri dönüşüm ve işletme bakım alanlarında faaliyet gösteren, yaklaşık 2000 kişinin çalıştığı bir şirketler grubuna dönüşüyor.
Kuruluşundan bu yana 3 kıta ve 14 ülkede, 13 milyon metrekareden büyük bir alanda, 200’den fazla projeyi başarıyla tamamladı. Günümüzde ise Türkiye, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (Abu Dhabi ve Dubai), İngiltere, Hollanda ve Azerbaycan’da devam eden elektrik ve mekanik taahhüt operasyonlarına ek olarak, işletme bakım, alçak gerilim pano üretimi, gemi elektrik ve elektronik sistemleri (savunma sanayi) ve geri dönüşüm alanlarında da hizmet veriyor.
Kendisi de Elektrik Mühendisi olan Anel Grup Teklif ve Satın Alma Direktörü K. Serkan Kılıç, “Biz, hayal ettiğimiz dünya için çözümler üretmeye çalışan bir ekibiz” diyerek sözlerine başlıyor ve şöyle devam ediyor: “Tek bir yapı bile dünyada büyük değişim yaratabilir: İki kıtayı bağlayan bir köprü, dünyayı küçülten bir havalimanı, hayat kurtaran bir hastane... Dünya tarihi bunun örnekleriyle dolu.”
Bir yapı projesinin başarısının, farklı disiplinlerdeki mühendislik becerilerinin uyum içerisinde bir araya gelebilmesine bağlı olduğunu vurgulayan Kılıç, “Biz, yapının elektrik ve mekanik katmanlarında mühendislik becerilerimizi ortaya koyuyoruz. Dünyanın farklı bölgelerinde, kapsamlı ve kompleks projeleri hayata geçirmek, en büyük tutkumuz” diyor ve ekliyor: “Çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan sürdürülebilir bir dünya için mühendislik ve teknoloji gücümüzü, stratejik becerilerimizle birleştiriyor ve yenilikçi girişimlerde bulunuyoruz.”
Biz mühendislik gücümüzle çözüm geliştiriyoruz ve bunu yaparken bize en büyük faydayı yaratacak en güncel teknolojiyi kullanmayı hedefliyoruz. Özellikle son iki yılda yaşadığımız koşulları da göz önüne aldığımızda, Autodesk AEC Collection, Autodesk BIM Collaborate Pro, BIM 360 Docs ve BIM 360 Field bulut çözümleri, global fırsatları değerlendirirken en büyük yardımcılarımız oldu.
—K. Serkan Kılıç, Teklif ve Satın Alma Direktörü, Anel Grup
Anel Group’un mühendislik gücünü ve stratejik becerilerini destekleyen teknoloji omurgasını, Autodesk AEC Collection oluşturuyor. Entegre BIM araç seti içeren ve yapı endüstrisine yönelik hazırlanmış olan bu çözüm paketi, Anel Grup’un 2016 yılından bu yana dünyaya açılmasında da önemli rol oynadı.
Anel Grup BIM Yöneticisi ve Makine Mühendisi Ümit Balaban, Anel Grup’da BIM altyapısının kurulmasına ve BIM süreçlerinin getirilmesine liderlik etmiş bir isim. “Mühendislik ve teknoloji sürekli gelişirken, BIM süreçlerini de sürekli geliştirmeniz gerekiyor” diyor. Kuruluşun üstlendiği projelerin BIM süreçlerine uygunluğunu yönetiyor ve projelere atanmış tüm BIM yöneticilerine destek veriyor. Aynı zamanda, mimarlık, mühendislik ve inşaat endüstrisinin dijitalleşmesine destek olmak üzere, kar amacı gütmeden birlikte çalışmak üzere bir araya gelmiş profesyonellerden oluşan BIMgenius Topluluğu’nun da kurucusu.
Anel Grup ekibi, elektrik ve mekanik projelerini AEC Collection üzerinde, tekliften başlayarak, tasarım uygulama ve teslim aşamasına kadar BIM süreçlerine uygun olarak yönetebiliyor. 2019 yılından itibaren ve pandemi nedeniyle uzaktan çalışma ihtiyacının artmasıyla birlikte yoğun olarak Autodesk BIM Collaborate Pro kullanmaya başlayan Anel Grup, saha takibi ve yönetimi, dokümantasyon yönetimi, uzaktan birlikte çalışma ve koordinasyon faaliyetlerinde bulut servislerinin tasarruf ve verimlilik avantajlarından yararlanıyor.
Katar Güney Metro Kırmızı Hat Projesi
BIM Yöneticisi Ümit Balaban, Anel Grup’un son beş yıllık yolculuğunda teknolojik olarak oldukça yüksek bir seviyeye ulaştığına dikkat çekiyor ve “ERP alt yapısı, iletişim altyapısı ve BIM altyapısı ile geldiği noktaya baktığımızda, Anel Grup’un faaliyet gösterdiği alanda örnek bir dijitalleşme hikayesi ortaya koyduğunu görüyoruz” diyor.
Anel Grup, bir elektrik ve mekanik taahhüt firması olarak, karmaşık projeleri üstlenen, global hedefleri olan bir kuruluş. 2016 yılında, Katar’da BIM ile yönetilen bir metro projesi üstlenen kuruluş, gelecekte de bütün projeleri genel bir BIM çatısı altında destekleyecek bir yapı oluşturmak üzere harekete geçti. Üst yönetim, hedefleri doğrultusunda dijitalleşmenin ve BIM süreçlerini uygulamanın ne kadar önemli olduğunun farkındaydı.
“Bu konuyu, faaliyet gösterdiğimiz alanda az görülen bir yaklaşımla ele aldık” diyor Ümit Balaban. “Öncelikle bir BIM Komisyonu oluşturduk. Bu komisyonda, tüm departmanlardan temsilciler yer aldı. Böylece, kuruluş çapında BIM süreçlerine yönelik bir farkındalığın oluşması sağlandı. Belli zamanlarda toplanarak, BIM süreçlerinde neleri geliştirebileceğimizi belirledik ve standartlarımızı oluşturduk.”
İçerisinde yer aldığımız projelerin %70’i BIM altyapısı ile yönetiliyor ve şu anda bunların hepsi yurt dışında devam eden projeler. Bu orana son iki yıl içerisinde, Autodesk BIM Collaborate Pro ve BIM 360 Docs kullanımının getirdiği verimlilik ve tasarruf avantajlarını da yanımıza alarak ulaştık.
—Ümit Balaban, BIM Yöneticisi / Makine Mühendisi, Anel Grup
Katar’daki metro projesini üstlenen ekipte BIM yöneticileri bulunuyordu. Onlardan alınan geribildirimler, komisyonun süreçleri geliştirmesinde yardımcı oldu.
Ümit Balaban, “Maliyet tahmini ve ölçümlerin nasıl yapılacağı var olan eski standartların modellerin içinde nasıl dönüştürülebileceği, işletme ve bakım faaliyetlerinin bu yeni yapıya nasıl uyarlanacağı gibi pek çok soruya bu proje devam ederken çözüm geliştirdik” diyor.
Anel Grup çatısı altında, elektrik ve mekanik projelerini yöneten şirket dışında Anel Doğa ve Anel Marin şirketleri de yer alıyor. Anel Doğa, Türkiye'de ilk ve tek elektronik atık geri dönüşüm tesisi olarak 2003 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Anel Marin ise 2005 yılından bu yana gemi inşa sektöründe gemi elektrik, elektronik sistemlerinin konsept ve konfigürasyon tasarımı, donatımı, proje yönetim ve danışmanlığı, pano ve konsol üretimi, özel askeri sistemler tasarım ve üretimi, sistem testlerinin yapılması ve devreye alımı, bakım-onarım faaliyetlerini kapsayan geniş bir platformda hizmet veriyor. Ümit Balaban, “Bu iki şirketin sahip olduğu bilgi ve deneyim de BIM süreçlerimizi geliştirirken daha geniş bir ufuktan bakmamızı sağlıyor” diyor.
Anel Grup’un BIM süreçlerine uygun olarak yurtdışında tamamlamış olduğu çok sayıda projenin yanı sıra halen devam etmekte olan projeleri arasında, Hollanda’daki projemiz, İngiltere’de The University College London Hospital Proton Tedavisi Merkezi, BAE’de Abu Dhabi Uluslararası Havalimanı Terminal Binası ve Dubai – I (Bluewaters) Terminal Binası, Katar’da Semaisma Yol ve Altyapı Çalışması, Lusail Katara Hotel ve Lusail Plaza Towers projeleri yer alıyor.
Her projenin başında BIM yöneticileri bulunuyor ve İstanbul merkezden onlara destek veriliyor. Ümit Balaban, “Pandemi sürecinde söz konusu projelerin bulunduğu yerlere gitme şansımız kalmayınca, İstanbul’daki merkez ofisimizi ana tasarım ofisine dönüştürmeye başladık. Zaten 2019 yılında BIM Collaborate Pro bulut servislerini kullanmaya başlamıştık, pandemi ile birlikte en çok kullandığımız platform haline geldi” diyor.
Katar’da hayata geçirilen metro projesi, bu anlamda bir pilot proje olarak değerlendirilmiş. Önce, iki adet tablet bilgisayar alınmış. Metro hattındaki acil çıkış noktalarının birinde yer alan küçük bir ofisten, tabletlerle Autodesk BIM Collaborate Pro üzerinden saha ile iletişimi nasıl sağlayabilecekleri, insan/saat’lerin nasıl takip edilebileceği, kalite kontrol listelerinin nasıl oluşturulabileceği test edilmiş. Balaban, “Yaptığımız çok küçük bir yatırım ile daha pilot aşamasında çok değerli bir bilgi ve deneyim elde ettik” diyor.
“BIM yaklaşımımız ve Autodesk BIM Collaborate Pro kullanımı, bilgi ve deneyimi kişilerden bağımsız hale getirip şirkete ait kılmak için bize muhteşem bir fırsat verdi” diyor Ümit Balaban.
Artık, tüm BIM süreçlerine ve standartlara, Autodesk BIM Collaborate Pro’nun doküman yönetimi özellikleri sayesinde kolayca erişmek, bu süreçlere uyum sağlamak mümkün oluyor. Herhangi bir BIM yöneticisi o projeden ayrılsa bile yerine gelecek olan kişiler hızla işi aynı standartlarda sürdürebiliyorlar. BIM platformu, kurumsal hafızanın oluşmasına, bilgi ve deneyimin şirkette kalmasına imkan veren bir yapı sunuyor.
Katar Güney Metro Kırmızı Hat Projesi
Anel Grup halka arz olmuş, borsaya açık bir kuruluş. Aynı alanda çalışan diğer firmalarla arasındaki en önemli fark da şeffaf bir yapısının olması. BIM süreçleri, şeffaf yönetimlerde çok başarılı sonuçlar doğurabiliyor. Anel Grup bünyesinde ekipman sipariş kodları gibi global çapta verimliliğe hizmet eden kodlama ve çizim standartlarının oluşmuş olması, aslında BIM süreçlerine geçmenin sonuçlarından biri.
“Bu hiç bitmeyecek, gelişimin gereği olan bir süreç” diyor Ümit Balaban ve ekliyor: “BIM bir zorunluluk olarak proje bazlı dayatılmışsa ve siz kurumsal olarak bunu içselleştirmemişseniz, başarı eksik kalıyor, verimlilik düşüyor. Biz bu konudaki uzmanlığımız sayesinde gerek Türk gerekse yurtdışındaki şirketler içerisinde, BIM süreçlerine hakim olan büyük ana müteahhitlerden iş alabiliyoruz.”
“İçerisinde yer aldığımız projelerin %70’i BIM altyapısı ile yönetiliyor ve şu anda bunların hepsi yurt dışında devam eden projeler. Bu orana son iki yıl içerisinde, Autodesk BIM Collaborate Pro kullanımının getirdiği verimlilik ve tasarruf avantajlarını da yanımıza alarak ulaştık.”
Ümit Balaban, “2019 yılından bu yana hayatımızda olan Autodesk BIM Collaborate Pro, bizim ana uygulamamız. Önce BIM 360 Build ile sahanın ilerlemesini takip ettik, sonra kalite kontrol listelerini kullandık. Ardından, yerinde Revit Server kurmak için harcanacak çaba ve maliyetlere katlanmak yerine BIM Collaborate Pro’yu kullanmaya başladık. Tasarım bütçelerinde büyük bir avantaj sağladı bu bize” diyor.
“İngiltere’de hayata geçirilmekte olan The University College London Hospital Proton Tedavisi Merkezi projesinde bu yaklaşımın büyük faydasını gördük. Projenin varlık modeli çıkarılarak teslim edilmesini sağladık” diyen Balaban, aynı şekilde Katar’da devam eden yapı projelerinde de iş tesliminin varlık modeli ile tamamlanacağını belirtiyor.
Balaban,“İşverenlerin çoğunlukla unuttuğu ve sonrasında yapılmadığı için büyük maliyetlere neden olan bu modeli, BIM ile getirdiğimiz kodlama standartları sayesinde süreçlerimize dahil ettik. Neden sonuç ilişkisini çok net olarak bu projelerde yaşayarak gördük ve BIM süreçlerinin tüm şirket çapında benimsenmesinde çok iyi bir noktaya geldik” diyor.
Autodesk BIM 360 Docs'un doküman yönetimi özellikleri, birlikte çalışma ve koordinasyon gücünü artırırken, ekiplerin verimli kullanımını da sağlıyor.
Ümit Balaban, “Biz Autodesk BIM Collaborate Pro yaklaşımını, hemen hemen bütün aşamaları ile Hollanda’daki havalimanı projemizde de uyguladık. Autodesk BIM 360 Docs'un Review Process özelliğini çok iyi bir şekilde kullanıyoruz. Review & Approval özelliği sayesinde projedeki tüm adımları, görevleri, kişi bazında takip edebiliyorsunuz. Her adım şeffaf. Eskiden sadece paftanın anketine bakan mühendisler artık paftanın içindeki etikete, kanalların ölçülerine daha dikkatli bakıp daha yüksek konsantrasyon ile çalışmak durumunda. Kullanıcı deneyimi değişiyor. Bu, inşaat endüstrisinde gerçek bir evrim süreci” diyor.
With the integration of Autodesk BIM Collaborate Pro into the business intelligence platform PowerBI, it is also possible to turn the results into charts and present them to the top management.
Anel Grup pafta revizyonlarını yaparken düzeltme notlarının Autodesk BIM Collaborate Pro üzerinde alınmasını sağladı. Teknik ressamlar bu notları, Autodesk BIM Collaborate Pro üzerinden okumaya ve uygulamaya başladılar. Eski yöntemde kontrol edilemeyen adımların takibi mümkün hale gelebildiği için gereksiz tekrarlanan işler, ölçülemeyen zaman kayıpları, pafta çıktısı alma ihtiyaçları ortadan kalktı.
xÜmit Balaban bu konuda elde ettikleri faydaları bir örnekle ifade ediyor: “Çalıştığımız konuma bağlı olarak hava şartlarından dolayı bazı imalatlar yapılamayabilir ya da işveren şartlara rağmen bu imalatın yapılmasını isteyebilir. Böyle durumlarda sizin ya da sizin alt yüklenicinizin ekstra maliyetler için ücret talep etmesi gerekebilir.”
“BIM 360 Build üzerinde her şey kayıt altında olduğu için söz konusu talebin yapılıp yapılmadığı, bu ekstra maliyetin gerçekleşip gerçekleşmediği kolayca takip edilebiliyor. Sahadaki işçi sayısına, hava durumuna ve başka verilere bakılarak sonuca ulaşılabiliyor. Tüm işleyişi kayıt altına almak, şeffaflığı sağlıyor.”
Bu yapıda, alt yüklenicilerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi de mümkün oluyor. Hangi firma, kaç kişi ile, ne kadar sürede, işi nereden nereye getiriyor, BIM 360 Field'ın doküman yönetiminde kayıtlı halde bulunuyor. BIM 360 Field Management’in iş zekası platformu PowerBI ile entegrasyonu sayesinde, sonuçları grafiklere dökmek ve üst yönetimle paylaşmak da mümkün oluyor. Bu grafikler, bir sonraki aşamada hangi alt yüklenici ile çalışılmasının daha doğru olacağını da gösteriyor.
BIM 360 Field Management kullanmanın diğer bir faydası da kalite kontrol sürecinde yaşanıyor. Kalite kontrol listelerinde, ortalama bir listenin hazırlanması eski yöntemlerle 80 ila 100 dakika sürüyordu. BIM 360 Field Management ile her kontrol listesinde 50 dakikaya yakın tasarruflar elde edildi. Çünkü BIM 360 Field Management kullanıyorsanız, dokümanlar da bu platform içinde olduğu için kontrol listesi hazırlarken ilgili dokümanı hemen ekleyebiliyorsunuz. Aynı şekilde listeyi dokümanlarla ilişkilendirmek ya da üzerine nokta koyup, ekipmanla ilişkilendirmek de mümkün oluyor.
Ümit Balaban, “Bir projenin, 2000 ila 5000 kontrol listesi ile bitirildiği düşünülürse, elde ettiğimiz insan/saat tasarrufu çok ciddi boyutlara ulaşıyor. Mevcut bir projemizde, 3000’e yakın kontrol listesi üretildi ve toplamda 800 insan/saatlik bir tasarruf elde edildi. Üstelik, bu daha başlangıç, çünkü BIM 360 Field Management'taki kontrol listesi sürecine başlayalı daha sadece bir kaç ay oldu. Malzeme onay kontrol listelerinin de kullanılmaya başlanmasıyla tasarrufun çok daha artmasını bekliyoruz. Özellikle bizim gibi yurtdışında iş yapıyorsanız, başlangıçta yaptığınız yatırımın geri dönüşünü oldukça makul bir sürede elde etmeniz ve aynı ekiplerle daha fazla proje yönetmeniz mümkün olabiliyor” diyor.
Ümit Balaban, gerek Anel Grup bünyesinde gerekse Autodesk kullanıcıları arasında Dynamo ile kod geliştiren çok sayıda uzman olduğunu ve işlerine yarayabilecek kodları her zaman takip ettiklerini belirtiyor.
“Örneğin Katar’daki bir BIM yöneticimiz, Dynamo üzerinde, 40 metrelik bir tünelin askılama sisteminin, alınan veriler doğrultusunda otomatik olarak yerleştirmesini sağlayan bir kod yazdı. İşi son derece kısaltan, insan/saat anlamında tasarruf sağlayan bir kod idi” diyor.
Ayrıca, yine Dynamo üzerinde yazılmış, maliyet tahmini ve metrajlar için kullanılan bir uygulamaları olduğunu belirten Balaban, “Planlamanın vermiş olduğu hacimler doğrultusunda, o hacimlere denk gelen objelere bulunduğu konumun kodunu yazdık ve bu koda bağlı olarak maliyet ve metrajların çıkarılmasını sağladık. Autodesk’in bulut tabanlı geliştirme platformu Forge’u da kullanmaya başladık. Özellikle BIM 360 Docs’un ‘Dijital Anel’ adını verdiğimiz platformumuzdaki uygulamalarla entegrasyonunu ve PowerBI ile iletişimini sağlamak üzere Forge üzerinde çalışmalar yapıyoruz” diyor.
Katar Güney Metro Kırmızı Hat Projesi
Anel Grup Teklif ve Satın Alma Direktörü K. Serkan Kılıç, “Biz mühendislik gücümüzle çözüm geliştiriyoruz ve bunu yaparken bize en büyük faydayı yaratacak en güncel teknolojiyi kullanmayı hedefliyoruz” diyor ve ekliyor: “Autodesk, her zaman güvendiğimiz bir yol arkadaşı oldu. Özellikle son iki yılda yaşadığımız koşulları da göz önüne aldığımızda, Autodesk AEC Collection, BIM 360 Docs, BIM 360 Field ve Autodesk BIM Collaborate Pro bulut çözümleri, global fırsatları değerlendirirken en büyük yardımcılarımız oldu. Bu teknolojiler sayesinde uzaktan çalışma koşullarına çok hızlı bir şekilde adapte olduk ve ekiplerimizi olabilecek en etkin şekilde kullanmayı, operasyonel verimliliğimizi yükseltmeyi ve maliyetlerimizi düşürmeyi başardık.”